21 Ekim 2008

Portakal ağacı meyvelerini verdi..!

İşim gereği her türlü organizasyona ilgi duyuyorum. Günün birinde festival ve benzeri organizasyonların birinin içinde olmayı çok isterim. Bu işi iyi yaptığımı düşünürsek hem kendimi göstermek hem de böyle bir tecrübe yaşamak için gönüllü bile olabilirim.

Neyse konumuz bu değil elbette..Altın Portakal'dan bahsedeceğim. Herşeyden önce ülkemizde yıllardır varolan bu organizasyonu ilk olarak hayata geçiren ve günümüze kadar ısrarla gelmesini sağlayan herkese çok teşekkürler. Ülkemizde maalesef bu tür ödüller pek uzun soluklu olmuyor ya da verilmiyor. Ne olursa olsun, kim olursa olsun belli sanat dallarındaki insanların bu şekilde motive edilmesi ve bu heyecanı yaşayabilmeleri gerçekten takdire değer..

Tüm dünyada ses çıkaran Oscar, Emmy, Golden Globe, Cannes gibi ödüllerden sonra ülkemizde de sinema, tiyatro ve müzik gibi alanlarda başarılı olmuş insanların ödüllendirildiği festivallerin düzenlenmesi kültür dünyamız için çok ciddi bir adım. Umarım, Altın Portakal da yıllar boyunca her yıl daha güzel ve daha başarılı bir biçimde devam eder.

Kim ne derse desin Türkiye'de Altın Portakal ödülü almak önemlidir. Türkiye'nin kalbi orada atmasa da herkes merak eder, aday olmak da ödülü almak kadar heyecan verici olmalı. Festivalde filmlerinizin gösterilmesi, ülkenin önde gelen yönetmenleri ve oyuncularının bir arada olması kulağa hoş geliyor..

Her yıl her festivalde olduğu gibi mutlaka jüri dedikoduları çıkar, jüri eleştirilir..Jüri olmak zor iştir aslında. Eğer objektif kalabiliyorsan ve oyuncuların kara kaşlarına kara gözlerine oy vermiyorsanız yani sonuçta içiniz rahatsa keyifli bir iştir de aslında. Eleştirilere karşı kararınızın arkasında durabiliyorsanız hiç problem değil jüri olmak.

Son zamanlarda en iyi kadın oyuncu ödüllerini alan oyuncuları aklımdan geçiriyorum; Hande Ataizi, Vildan Atasever, Özgü Namal, Saadet Işıl Aksoy ve Nurgül Yeşilçay. Hepsi genç hepsi sanki(!) sıra ile ödüllerini alıp geçiyorlar kenara..Bu sene Nurgül Yeşilçay'ın ödülü alacağı çok belliydi. O kadar çok laf edip, o kadar çok almak istediğini söyledi ki eminim jüridekiler çaresiz kalmışlardır.

Nurgül Yeşilçay'ın iyi bir oyuncu olduğuna inanıyorum.Geçen sene aday olduğu Yaşamın Kıyısında filmini gerçekten beğenmiştim. Belalı Baldız dizisinde de çok eğlenceli idi. Aldığı ödülü hak ettiğine de inanıyorum. Ama ödülü aldığında "bu muymuş" demesi gerçekten bu kadar çok istediği ve hayalini kurduğu şeyin tadını kaçırmadı mı? Keşke bu ödül hakkında çok ve boş konuşmasaydı da şimdi aldığı ödülün tadını tam olarak çıkarsaydı. Geçen senelerde "yerim portakalını" diye sözüm ona dalga geçersen, sonra da bu ödülü almak için neredeyse yalvarır duruma gelirsen aldığın ödülden çok işte maalesef bunlar konuşulur:-)

Böyle büyük bir festivali organize etmenin ne demek olduğunu tahmin edebiliyorum. Mutlaka eksikleri ya da hataları vardır. Ne olursa olsun emeği geçen herkesi kutlamak lazım, herkesin eline sağlık!

Bu arada bize de düşen şu; Altın Portakal'da ödül alan ya da aday olan filmleri izlemek ve bu ödülün değerini herkesin gözünde artırmak !!!

Hiç yorum yok: