
Dilimizde böyle bir deyim var.."Üç Maymunu oynamak" diye..yani "görmedim" "duymadım" ve "söylemedim". Aslında çok iyi bildiğimiz, gözümüzle gördüğümüz bir gerçeğin dile getirilmeyişini anlatan güzel bir deyim. Bugün gittiğim filmi bu kadar iyi ve kısaca anlatan bir isim olamazmış gerçekten..
Gittiğim filmin adı Üç Maymun..Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'da en iyi yönetmen ödülünü kazandıran film. Gerçekten "sıkıcı" olabilecek bir hikaye ve yavaş, sessiz ve sakin sahneler..filmin ilk birkaç sahnesinde filmden çok sıkılacağımı ve ilk yarısından sonra çıkmaya önyargılı olarak karar vermiştim. Dakikalar ilerledikçe oyuncuların sahicilikleri, bu kadar sıradan bir hikayenin böyle sıkmadan işlenmesi beni filme bağladı :)
Hatice Aslan ve Yavuz Bingöl gerçekten harikaydılar..bu evli çiftin genç oğullarını canlandıran Ahmer Rıfat Şungar'ın da hakkını yemeyelim. oyunculukları o kadar sahiciydi ki kendimi bir başkasının evinin içini gizlice gözetliyormuşum gibi geldi. Film çok az mekanda ve en fazla 4 kişinin etrafında dönmesine rağmen çok sürükleyiciydi. Bu filmin "en iyi yönetmen" ödülü almasına şaşırmamalı..görüntüler, akıcılık, filmin baştan sona gidişatı çok güzel kurgulanmıştı. Ha bir de Hatice Aslan'ın oldukça cüretkar ve cesaretli sahneleri olduğunu da hatırlatırım :)
Tebrikler Üç Maymun ekibi..bana kalsa Hatice Aslan ve Yavuz Bingöl'ün Altın Portakal'da ödül almaları şaşırtıcı olmazmış! ödül alamamalarının neden bu kadar gündeme getirildiğini ise şimdi anlıyorum.